Rönesans dönemi mimari eserleri ve Avrupa’daki ünlü Rönesans yapıları. İşte, dünyanın en önemli Rönesans mimarisi örnekleri ve özellikleri

Rönesans döneminin ünlü sanatçıları, mimarları ve bu kişiler hakkında çekilen filmler sayesinde, muhtemelen çoğu önemli Rönesans dönemi mimari eserleri karşınıza çıkmıştır. 15. yüzyıl başlarında ticaret sayesinde zenginleşerek refaha kavuşan İtalya’nın aristokrat kesimi tarafından finansal olarak desteklenen Rönesans akımı, 16. yüzyıl sonlarına kadar başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok yerinde etkisini göstermiştir. İtalyanca “yeniden doğuş” anlamında gelen “rinascita” kelimesinden türeyen Rönesans mimarisi ilk olarak İtalya’da ortaya çıkmıştır. Daha sonra Fransa, Almanya ve İngiltere gibi birçok ülkede yarattığı etkileyici eserleri ile günümüzde de kendisine hayran bırakmaktadır.

Bu yazımızda dünyanın en önemli Rönesans mimarisi örnekleri ve özelliklerini paylaştık. İşte, Rönesans dönemi mimari eserleri ve Avrupa’daki ünlü Rönesans yapıları

Not: Rönesans dönemi mimari eserleri yazısından önce ‘Rönesans nedir?’, ‘Rönesans mimarisi ne zaman, nerede ve nasıl ortaya çıkmıştır?’, ‘Rönesans dönemi mimarisinin özellikleri nelerdir?’ sorularının cevaplarını öğrenmek için Rönesans Mimarisi Nedir başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Rönesans Dönemi Mimari Örnekleri

1. Floransa Katedrali, Floransa, İtalya

1296 – 1436 yılları arasında inşa edilen Floransa katedrali, daha çok bilinen isimleri ile “Duomo” ya da “Santa Maria del Fiore” ilk olarak gotik bir eser olarak tasarlanmıştır. Yaklaşık 150 yıllık dönem içerisinde farklı değişiklikler geçiren katedral, Rönesans döneminin ilk mimarı olarak Flippo Brunelleschi’nin yarım kalan kubbeyi tamamlamasıyla ilk önemli Rönesans mimarisi eseri olarak tarihteki yerini almıştır. Bilinen resimlerin birçoğunda kubbesi ve gece aydınlatması ile akıllara kazınan Floransa Katedrali, şehir için oldukça önemli bir eser olarak tüm dünya tarafından kabul görmektedir. Aynı zamanda kubbe yapısı ile diğer Rönesans kentleri için en belirleyici ikonlardan biri olmuştur.

2. Marciana Kütüphanesi, Venedik, İtalya

Venedik San Marco meydanında yer alan Marciana kütüphanesi, mimar Jacopo Sansovino’nun en bilinen şaheseridir. 1537 – 1588 yılları arasında inşa edilen bu kütüphane, Venedik Rönesans dönemi mimarisinin de çok önemli bir örneğidir. Varlığını sürdüren en eski halk kütüphanelerinden biri olarak bilinen Marciana kütüphanesi, hala dünyadaki en etkileyici klasik metin koleksiyonlarından birine sahiptir. Marciana kütüphanesi, günümüzde Venedik’i ziyaret eden turistler için bir müze olarak hizmet vermektedir.

3. Santa Maria Novella Bazilikası, Floransa, İtalya

Floransa’da yapılan ilk büyük bazilika olan Santa Maria Novella Bazilikası, İtalya’daki Rönesans dönemi mimarisinin ilk önemli eserlerinden biri olarak bilinmektedir. Yapının ön cephesi 1470 yılında ünlü Rönesans mimarı Leon Battista Alberti tarafından tasarlanmıştır. Zarif ve orantılı mermer detayları ile fark yaratan bazilika, içerisinde dönemin önemli Rönesans sanatçılarının yağlı boya eserlerini barındırmaktadır.

4. Aziz Petrus Bazilikası, Vatikan, İtalya

Alberti, Raphael, Bramante, Michelangelo ve Bernini gibi Rönesans dönemi mimarisinin en önemli sanatçıları tarafından farklı zaman dilimlerinde ortak tasarlanan Aziz Petrus Bazilikası veya bilinen adıyla “San Pietro Bazilikası”, rönesans dönemi mimari eserleri arasında dünyadaki en ünlü yapıdır. Vatikan’da Hristiyan aleminin en büyük kilisesi olarak hizmet vermekte olan Aziz Petrus Bazilikası, 23.000 m2 alan üzerinde kurulu olup, yaklaşık 60.000 kişilik kapasiteye sahiptir. Muhteşem kubbesi ile bilinen yapı, Hristiyanlar için oldukça büyük bir öneme sahiptir.

5. Uffizi Müzesi, Floransa, İtalya

İtalya’nın ve hatta dünyanın en önemli ve değerli müzelerinden biri olan Uffizi müzesi, ilk yapıldığı 1560’lı yıllarda ofis yapısı olarak tasarlanıp hizmet vermeye başlamıştır. Daha sonra 1580’li yıllarda aileler için üst katlarda yaşam alanları yapıya eklenmiştir. “U” şeklinde plana sahip iki katlı yapısıyla Uffizi Müzesi, günümüzde İtalya’da en çok ziyaret edilen sanat müzelerinden biridir. İçerisinde dünyaca ünlü birçok sanat eserini barındırmakta olan müze, ünlü Medici ailesinin sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapmaktadır. Arno nehri kıyısında bulunan bu değerli müzeyi ziyaret etmek için aylar öncesinden bilet alınması gerektiğini de hatırlatmak isteriz.

6. Pitti Sarayı, Floransa, İtalya

Rönesans’ın başkenti olarak bilinen Floransa’da yer alan bir başka etkileyici Rönesans yapısı daha. Yapıldığı 1458 yılında ilk olarak Pitti ailesinin yaşam alanı olarak mimar Brunelleschi tarafından tasarlanan saray, Arno nehrinin güney tarafında bulunmaktadır. Pitti Sarayı, 1549 yılında Medici ailesi tarafından satın alınmış ve uzun bir süre Toskana bölgesinde iktidar sahiplerine ev sahipliği yapmıştır. Floransa’da oldukça büyük bir yerleşkeye sahip olan saray, 18. yüzyılda bir dönem Napolyon tarafından da kullanılmıştır. İtalya tarihi için oldukça önemli bir geçmişe sahip olan ve Floransa’da Rönesans döneminin en büyük saraylarından biri olan Pitti sarayı, günümüzde halka açık sanat galerisi olarak hizmet vermektedir.

7. Chambord Şatosu, Fransa

1519 yılında I. Francis için av köşkü olarak inşa edilen şato, Fransa’nın kuzeyinde yer almaktadır. Fransız rönesans dönemi mimari eserleri arasında yer alan bu önemli yapının mimarı kesin olarak bilinmemekle beraber, tasarımın Leonardo Da Vinci tarafından yapıldığı iddia edilmektedir. Oldukça büyük olan şato, geniş bahçelere sahiptir. Dört büyük ana kuleye sahip olan şatonun bir mimari harikası olan çatısında; 11 farklı kule, 3 tip baca ve birkaç adet kubbe yer almaktadır. Tasarımındaki simetri yapının dikkat çeken bir diğer özelliğidir.

8. San Lorenzo Bazilikası, Floransa, İtalya

Michelangelo’nun mimari dehası ve Donatello’nun son sanat eserlerini içeren San Lorenzo Bazilikası, Rönesans dönemi mimarisinin en iyi örneklerinden biri olarak görülmektedir. Yapımına 1419 yılında Brunelleschi’nin yönetimi altında başlanan bazilika 1480’li yıllarda tamamlanabilmiştir. Floransa şehir merkezinde ana pazar bölgesinde yer almakta olan bu büyük bazilika, aynı zamanda Cosimo il Vecchio’dan Cosimo III’e kadar Medici ailesinin tüm önemli üyelerinin de mezar yeridir.

9. Schwerin Sarayı, Schwerin, Almanya

1160 yılında ilk olarak kale olarak inşa edilmiş olan yapı, 16. yüzyıl ortalarında Fransız Rönesans mimarisi temelinde bir saray olarak tekrar hayat bulmuştur. Şu anki halini ise 19. yüzyılda Georg Adolph Demmler tarafından yapılan restorasyon sonrasında almıştır. Schwerin gölü içerisinde bir ada üzerine inşa edilen saray, film sahnelerini aratmayan sıra dışı bir güzelliğe sahiptir. Şu an devlet binası olarak kullanılmakta olan saray, geçmişte bir dönem okul olarak hizmet vermiştir.

10. Chenonceau Şatosu, Chenonceaux, Fransa

Fransa’da Versay Sarayından sonra en çok ziyaret edilen ikinci şato olma özelliğini taşıyan bu ilginç eser, 16. yüzyılda Fransız Rönesans mimarı Philibert de l’Orme ve Jean Bullant tarafından inşa edilmiştir. Cher nehri üzerinde yer alan köprü ve şatodan oluşan bu yapı, geç gotik mimarisi ve Rönesans dönemi mimarisinin bir karışımıdır. Kale ve bahçeleri ile halka açık hizmet vermekte olan şato, Fransa’da önemli bir ziyaret noktası olarak karşımıza çıkmaktadır.

11. Azay-le-Rideau Kalesi, Fransa

Indre nehrinin ortasında bir adada yer almakta olan Château d’Azay-le-Rideau, 1518-1527 yılları arasında inşa edilmiş olup, Fransız rönesans dönemi mimari eserleri arasında yer alan en önemli eserlerden biri olarak kabul edilmektedir. 12. yüzyılda orijinali kale olarak inşa edilen yapı uzun bir süre harap konumda kalmıştır. Daha sonra 1518 yılında dönemin belediyesi tarafından satın alınarak bugünkü görkemli haline gelmesi sağlanmıştır. Sert ve sağlam bir zemine sahip olmadığı için kalenin tekrar yapım süreci oldukça zor olmuştur.

12. Heidelberg Kalesi, Heidelberg, Almanya

Almanya’nın güney batısında Alplerin kuzeyinde bulunan Heidelberg şehrinin simgesi olan kale, yapıldığında en önemli rönesans dönemi mimari eserleri arasında yer alıyordu. Königstuhl yamacının kuzey tarafında 80 metre yükseklikte olan kale, tüm eski şehir merkezini gören oldukça etkileyici bir manzaraya sahiptir. 1537 ve 1764 yıllarında kaleyi çarpan büyük şimşekler, bu güzel yapıya oldukça büyük hasarlar vermiştir. Çeşitli savaşlar ve yıkımlar neticesinde hasar alan kalenin sadece belirli bir kısmı tekrar yapılmış olup günümüzde ziyaretçilere hizmet vermeye devam etmektedir.

13. Johannisburg Sarayı, Almanya

Almanya’nın Bavyera bölgesinde bulunan Johannisburg Sarayı dönem Almanya’sının en önemli Rönesans saraylarından biridir. 1605 – 1614 yılları arasında mimar Georg Ridinder tarafından, Mainz Başpiskoposu Johann Schweikhard von Kronberg’ın ikinci konutu olarak yaptırılan saray oldukça etkileyici bir mimariye sahip.

14. El Escorial Manastırı / Kütüphanesi, Madrid, İspanya

Madrid bölgesinde Sierra de Guadarrama dağının yamacında yer alan bu manastır İspanyolların St. Quentin Savaşında Fransızları yenmesi sebebiyle dönemin kralı II. Felipe tarafından İspanyol monarşisinin gücünü simgelemek amacıyla yaptırılmıştır. 1563 yılında mimar Juan Bautista de Toledo tarafından yapımına başlanan manastır 1584 yılında tamamlanmıştır. Aynı zamanda dünyanın en büyük kütüphanelerinden biri olan yapı, içerisinde çok sayıda Arapça yazma eser muhafaza etmektedir.

15. V. Karl Sarayı, Granada, İspanya

1492 yılında İspanyolların Granada’yı ele geçirmesiyle bölgede çok büyük bir güç el değiştirmiştir. O dönem İspanya monarşisi Granada şehrindeki El Hamra sarayı içerisinden yönetilmekte idi. Ancak V. Karl, El Hamra sarayı içerisinde yeni bir saray daha yaptırmak istemiştir. Pedro Machuca tarafından tasarlanan ve farklı dönem mimarilerini yansıtan bu saray, amacına uygun hizmet edememiş ve monarşiye ev sahipliği yapamamıştır. Hatta sarayın çatısı bile 1957 yılında tamamlanabilmiştir.

16. Queen’s House, Greenwich, İngiltere

İngiltere’de Rönesans mimarisi üzerine çalışmaları ile bilinen ünlü mimar Inigo Jones’un, yapmış olduğu büyük İtalya turu sonrasında tasarımına başladığı yapı, 1616 – 1635 yılları arasında kraliyet konutu olarak inşa edilmiş ve döneminde eşsiz mimarisi ile fark yaratmıştır. Greenwich bölgesinde inşa edilen ‘Kraliçe Evi’ günümüzde denizcilik müzesi olarak hizmet vermektedir. Aynı zamanda özel etkinlikler için de kullanılmakta olan yapı, tüm güzelliği ile Londra’da ziyaretçilerini beklemektedir.

17. Hardwick Hall, Derbyshire, İngiltere

Rönesans döneminin ünlü İngiliz mimarlarından olan Robert Smythson tarafından 1590-1597 yılları arasında yapılan bu güzel kır evi, dönemin Rönans mimarisinin eşsiz örneklerinden biridir. Derbyshire kırsalına bakan Chesterfield ve Mansfield arasındaki bir tepenin üzerinde yer alan Hardwick Hall, Elizabeth’den sonra İngiltere’nin o dönemdeki en zengin kadını olan Hardwick Bess tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde müze olarak hizmet vermekte olan kır evi ziyaretçilere açıktır.

18. Villa Farnese, Caprarola, Italya

İlgi çekici girişiyle Rönesans dönemi mimarisinin farklı örneklerinden biri olan bu yapı, İtalya’da Lazio’nun kuzeyinde yer almaktadır. 1559 yılında yapımına başlamıştır. Kırmızımsı taşları ile dikkat çeken villa, beşgen plana sahip bir yapı şeklinde inşa edilmiştir. Rönesans’ın süslü ilk örneklerine tepki olarak daha sade bir şekilde tasarlanan yapının bir bölümü ziyaretçilere açıktır.

19. Krasiczyn Kalesi, Krasiczyn, Polonya

1580 yılında kale olarak yapımına başlanılan bina, İtalyan mimar Galeazzo Appiani’nin etkileyici dokunuşları ile Rönesans mimarisinin Polonya’daki en güzel örneklerinden biri olarak 1633 yılında tamamlanmıştır. Krasiczyn Kalesi, düzenli mimari yapısı ve beyaz taşlardan oluşan dış cephesi ile öne çıkmaktadır. 2. Dünya savaşında zarar gören yapı, günümüzde yanındaki otel vasıtasıyla ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Listemizde yer alması gerektiğini düşündüğünüz başka önemli Rönesans dönemi mimari eserleri ve ünlü Rönesans yapıları varsa, lütfen yorumlarda bizimle de paylaşınız. Dünyadan önemli ve yaratıcı proje örnekleri incelemek için Mimari sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın. 🙂


2 Yorum

  1. Emeğinize sağlık. Çok faydalı içerikleriniz var. Kaynak belirtirseniz detaylı bilgiye ulaşmak isteyenler ve bilgilerin doğruluğunu teyit etmek isteyenler için çok güzel olur.

    • İçeriklerimizi faydalı bulmanıza çok sevindik.😊 Yorumunuz ve uyarınız için teşekkür ederiz. Haklısınız, bundan sonra yazılarımızda kaynak gösterimine dikkat edeceğiz.😉

Yorum Yaz