Tarihi bir avlunun etrafında tasarlanan Courtyard Kindergarten projesi, MAD Architects tarafından yapılmıştır. Proje, çocuklar için oyun alanı olarak tasarlanmış kırmızı dinamik çatısı ile öne çıkmaktadır. Ma Yansong liderliğindeki Pekinli mimarlık firması, yaptıkları anaokulu projesi ile 18. Yüzyıla ait tarihi yapılar etrafında yeni alanlar yaratarak, kentin kültürel mirasını korumayı amaçlamaktadır.
Pekin’de yaramaz çocuklar için söylenen bir atasözü, “Cezalandırılmadan üç gün geçirirseniz, çatı mağaraya girer” der. Ma’ya göre, henüz yapım aşamasında olan anaokulu tasarımı için bu Çin atasözünden ilham alınmıştır.
Mimar, anaokulu projesi için bu büyüleyici çatıyı tasarlarken çocukların okuldaki boş vakitlerini geçirmeleri için eğlenceli bir alan yaratmayı amaçlamıştır. Stüdyo’ya göre, bu özgürlüğün ve sonsuz hayal gücünün bir sembolüdür.
Anaokulu, tarihi 1725 yılına dayanan geleneksel bir siheyuan avlusu içerisinde yer almaktadır. Mimarlar bu tasarımla, eski mimariyi yeni biçimlerle bir araya getirerek, tarihi ve yeni yapı arasında bir bağ kurmayı amaçlamıştır.
Ayrıca çatı tasarımı, çevresindeki diğer okul yapıları arasında kalan sınırlı alanı, spor ve açık hava etkinlikleri için kullanılabilecek, yükseltilmiş, renkli bir oyun alanına dönüştürür. Çatı yüzeyinin güneybatısındaki küçük tümsekler ve düzlükler üzerindeki dalgalı parlak yüzey, oynamak için doğal görünümlü bir alan yaratmaktadır.
Bu yüzen çatının altında ise açık planlı bir anaokulu tasarımı bulunmaktadır. Yapı içerisinde, derslikler, kütüphane, küçük bir tiyatro ve spor salonu yer almaktadır. Anaokulu, 2 ila 5 yaş arası toplam 400 çocuğa hizmet vermektedir.
Mimarlar, açık planlı bu tasarım ile çocuklar için özgür ve kapsayıcı bir atmosfer yaratmayı amaçlamışlardır. Ayrıca, eski avlu ile bitişik konumlandırılmış yeni öğrenme alanları, tarihi binalara bakmaktadır. Bu durum, çocukların eski ve yeni arasında değişen zaman ve boyut anlayışını hissetmelerine olanak tanımaktadır.
Okulun, orijinal avlunun içerisinde yer alan üç tarihi ağacın etrafında inşa edilmesi planlanmaktadır. Anaokulu yapıları, ağaçları çevreleyerek büyümeleri için yeterli alan bırakır ve gün ışığının iç bahçelerden dersliklere girmesine izin verir.
Anaokulunun tasarım süresi boyunca, mimarlar tarihi binaların bütünlüğünü korumayı ve eski ile yeni arasında bir etkileşim oluşturmayı hedeflemişlerdir. Böylece, çocukların tarihi yapılara ve doğaya saygılı bir şekilde büyüyebilecekleri, topluma değer katan bir anaokulu projesi gerçekleştirmişlerdir.
İdeal anaokulu bir tema parkı ya da bir barınak gibi değil, objektif ve gerçek olmalıdır. Ancak gerçekliğin de ötesine geçebilmeli, bilinmeyene ve hayal gücüne yer açmalıdır.
Ma
