Katedral nedir? Katedral ne demek? Dünyadaki en ünlü katedraller: Notre Dame Katedrali, Köln Katedrali…

Katedral Nedir? Katedral Ne Demek?

Katedral kelimesi, Fransızca ‘cathédrale’, Latince “koltuk, taht” anlamına gelen ‘cathedra’ kelimesinden türetilmiştir. Teknik anlamda katedral, “içinde bir piskopos koltuğu(katedra) bulunan kilise” anlamına gelmektedir. Bazı Avrupa ülkelerinde katedraller, Latince “piskoposun evi” anlamına gelen “Duomo”(İtalya, İspanya) veya “Dom”(Almanya, Hollanda) olarak da anılmaktadır.

Antik Roma döneminde, öğretmenler için yükseltilmiş kürsü üzerinde bir sandalye veya hakimler için bazilika içerisinde yükseltilmiş bir taht yer alıyordu. Dolayısıyla Katedral kelimesi, Piskoposun kilise içerisindeki öğretici ve yönetsel rolünü sembolize etmektedir.

Katedral, bir piskoposluğun merkezi olan, başka bir deyişle kilise hiyerarşisi içinde idari bir organ olan piskoposun içerisinde devamlı olarak bulunduğu kilise yapılarıdır.

Ülkeler, Hıristiyan din adamları tarafından piskoposluk bölgelerine ayrılmıştır. Bu bölgelerin her biri bir piskopos, yani başpapaz tarafından yönetilmektedir. ‘Katedral nedir’, ‘Katedral ne demek’ sorusunun cevabı kısaca; bir piskoposun içinde yaşadığı ve görev yaptığı kilise, yani o piskoposluk bölgesinin en kıdemli ibadethanesidir.

Pek çok katedral, görkemli mimarisi ile ünlüdür. Katedraller sanatsal, tarihi ve işlevsel pek çok açıdan ulusal öneme sahiptir. Günümüzde katedraller, dini olan geleneksel işlevlerinin yanı sıra bulunduğu yerdeki toplumsal yaşam açısından da önemli işlevler barındırır. Örneğin; Noel, Paskalya ve şükran günü kutlamalarına ev sahipliği yapar. Ayrıca doğumlar ve evlilikler genellikle katedrallerde kutlanır. Topluluk içinde ünlülerin cenazeleri ve anma törenleri katedrallerde yapılır. Aachen ve Reims gibi bazı katedraller, hükümdarların geleneksel taç giyme yerleridir.

İlk Katedraller Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?

Katedrallerin tarihi, imparator Büyük Konstantin’in Hıristiyanlığı şahsen kabul ettiği ve Kilise Barışını başlattığı 313 yılına dayanmaktadır. 4. yüzyıldan önce Katedral yapıları bulunmuyordu. Çünkü, Hıristiyanlıkta cemaat ibadetine liderlik ederken piskoposlar asla oturmazlardı. Bunun yerine yükseltilmiş bir platform veya kürsüde ayakta dururlardı. 

Konstantin’in Hristiyanlığa yönelik imparatorluk lütfu Roma’daki Hristiyan yaşamının tüm yönlerini değiştirdi. Başlangıçta bir azınlık dini olan Hristiyanlık, tüm sınıfları kapsayarak, şehirden kırsala kadar büyük bir kitleye ulaştı. Sonuç olarak, 4. yüzyıl boyunca Kilise yapılarında, finansmanında ve personelinde büyük bir artış meydana geldi ve böylece katedral yapıları ortaya çıktı.

İlk katedrallerin yeri ve düzeni, şehirden şehre önemli ölçüde farklılıklar gösteriyordu. Çoğunlukla, şehir surlarının içerisinde ancak şehir merkezinden uzakta yer alıyorlardı.

Katedral Mimarisi

Katedraller, genellikle bulundukları şehrin en görkemli ve en eski yapılarıdır. Pek çok katedral; tarihi önemi, büyüklüğü ve mimari özellikleriyle 20. yüzyıla kadar şehirlerde veya kırsal alanlarda en önemli simge yapılar olmuştur. Katedrallerin inşası ve dekore edilmesi yüzyıllar aldığından, bulundukları şehir için büyük bir sanatsal yatırım oluştururlar. 

Katedrallerin ve büyük kiliselerin çoğu, doğu batı ekseninde bir haç zemin planına sahiptir. Böylece ibadet edenler, İsa’nın göğe yükselişini simgeleyen, yükselen güneşe doğru bakarlar. Haç şeklindeki plan, hem işlevsel hem de semboliktir. Sembolik olarak, İsa’nın çarmıha gerildiği haça atıfta bulunur. Form olarak ise alanı, din adamları, koro ve cemaat için bölümlere ayırarak, ayin sırasında farklı etkinliklerin gerçekleşmesine izin verir.

Haçın ‘nef’ adı verilen uzun kolu, ibadet edenlerin toplandığı bölümdür. Nefin her iki yanındaki koridorlar, merkezde ibadet edenleri rahatsız etmeden, insanların bina içindeki hareketini kolaylaştırır. Haç kolları(transept) bölümünde ise genellikle şapeller yer alır.

Batı Avrupa’nın katedral yapıları, Hıristiyan ruhunun kurtuluşa doğru ilerleyişini sembolize ederken, doğu Avrupa Katedralleri merkezi olarak planlanmıştır. Dünya ve cennet hiyerarşisini sembolize eden bu kiliseler genellikle kubbelidir. 

Katedraller, görkemli mimarisinin yanı sıra vitray, taş ve ahşap süslemeleri, heykeller, tarihi mezarlar ve kutsal emanetler gibi sanatsal ve dini öneme sahip hazineleri açısından da önemlidir. Bulundukları şehrin hikayesinin anlatılmasında önemli bir rol oynarlar. Tüm bu sebeplerle katedral yapıları, yüzlerce yıldır turistler için en önemli uğrak yerleri olmuştur.

Dünyadaki En Ünlü Katedraller

Katedraller dünyanın her yerinde, bulundukları kentler için simge yapılardır. Bu görkemli ve güzel yapılar; gerek mimarileriyle gerek dekoratif özellikleriyle turistlerin ilgi odağı olmaya devam etmektedir. İşte, dünyanın en ünlü katedrallerinden bazıları:

Notre Dame Katedrali

Fransa’da Paris’te bulunan dünyaca ünlü Notre Dame Katedrali, Meryem Ana’ya ithafen isimlendirilmiştir. Paris’in diğer önemli yapıları gibi Seine Nehri’nin kıyısında bulunan yapı, Fransız gotik mimarisinin en önemli örneğidir.

İlk gotik katedrallerden biri olan Notre Dame Katedrali, turistik açıdan oldukça popüler olmasının yanı sıra halen Paris başpiskoposluğuna ev sahipliği yapmakta ve Roma Katolik katedrali olarak işlevini sürdürmektedir.

Aziz Vitus Katedrali

Geniş Prag Kalesi kompleksinin ortasında yükselen St. Vitus Katedrali, 102 metre yüksekliğindeki çarpıcı bir kuleye sahiptir. Bu devasa yapı, 1344 yılında kendisinden önce yer alan kilise ve bazilikaların üzerine inşa edilmiştir. Katedral, bazı Bohemya ve Roma İmparatorlarının süslü mezarlarına ev sahipliği yapmaktadır.

Taç giyme törenlerinin düzenlendiği katedralin iç kısmı; zarif kemerler, birbirinden güzel mozaikler ve vitray pencerelerle dekore edilmiştir. Katedralin en önemli bölümü, Aziz Wenceslas Şapelidir. Muhteşem Gotik mimarisi ile Aziz Vitus Katedrali, Çekya’nın en büyük ve en önemli kilisesidir.

Köln Katedrali

157 metreye kadar uzanan devasa ikiz kuleleri ile Köln Katedrali, dünyadaki en büyük kilise cephesine sahiptir. Heykeller ve ince oymalarla kaplı bu görkemli katedralin içerisinde Üç Kral Mabedi yer almaktadır.

Yapımına 1248’de başlanan ve 1880’de ancak tamamlanan katedralin tasarımında, büyük ölçüde Amiens Katedrali’nden esinlenilmiştir. Ren nehrinin kıyısına bakan Köln Katedrali, etkileyici Gotik mimari yapısı ile tüm Almanya’nın en çok ziyaret edilen yeridir.

Santa Maria del Fiore

Dünyadaki en ünlü katedraller arasında yer alan, Floransa’daki Santa Maria del Fiore, 1436 yılında tamamlanmıştır. Yapı yeşil, pembe ve beyaz mermer kullanılarak inşa edilen muhteşem cephesi ve büyük kubbesi ile öne çıkmaktadır. Katedralin muhteşem cephesinde, üç gül pencere, üç bronz kapı ile çok sayıda heykel ve oymalar bulunur.

Bu harika yapının tepesinde, şehrin her yerinden görülebilen devasa kırmızı kiremitli bir kubbe yer alır. Katedralin içi, abartılı dış cephesine göre oldukça sade olsa da ziyaretçilerin ilgisini çeken bazı sanat eserleri ve mezarlar bulunur.

Aziz Basil Katedrali

Moskova’nın merkezinde, Kızıl Meydan üzerinde gururla yükselen Aziz Basil Katedrali, tüm Rusya’nın en önemli ve etkileyici simge yapılardan biridir. Hepsi birbirine bağlı on kiliseden oluşan bu büyüleyici katedral, 1555’te başlayan çalışmalarla sadece altı yıl içinde inşa edilmiştir.

Çeşitli mimari tarzlara sahip olan yapı, adeta bir masaldan fırlamış gibi görünen kırmızı duvarlara, rengarenk kulelere ve soğan kubbelere sahiptir. Muhteşem duvar resimleri ve çiçek süslemelerinin yanı sıra içerisinde önemli sanat eserleri de barındırmaktadır. Aziz Basil Katedrali, muhteşem ve sıra dışı mimarisiyle Moskova’nın en önemli yapılarından biridir.

Bu yazıda, ‘katedral nedir‘, ‘katedral ne demek’ sorularını cevapladık ve dünyadaki en ünlü katedraller hakkında bilgi verdik. Listemizde yer alması gerektiğini düşündüğünüz başka önemli katedral örnekleri varsa, lütfen yorumlarda bizimle paylaşınız.

Dünyadan önemli ve yaratıcı proje örnekleri incelemek için Mimari sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın. 🙂


Yorum Yaz